gerçek kişi ve kurumlarla oldukça alakalı

9 Mayıs 2012 Çarşamba

Hiçbir işe başlarken nasıl olsa olmaz diye başlamak istemeyiz. Hep bir mücadele peşinde oluruz. İnanırız... Hiçbir ilişkiye de bir gün bitecek gözüyle bakmayız. Hep süreceğini hayal eder, mutlu olmaya çalışırız. Ona da inanırız... Hep planlar yaparız, sonrasının hep güzel olacağını düşünürüz, her an bir aksilik çıkabilir diye düşünmeyiz. Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarız. İnanırız...
Ben biliyorum, aslında sizler de biliyorsunuz. İnandıklarımın hepsi hayal ürünü. Çoğu diyelim tamam. Bunu bildiğim halde sürdürdüğüm şeyler neden var bilemiyorum. Bu öleceğimizi bilerek yaşamaya devam etmek gibi bir şey sanırım. Öyle bir dönem yaşıyorum ki hayatımda, güzel demeye dilim gitmiyor, kötü demeye de yüzüm yok. Olmayacak biliyorum. Biliyorum ama yaşıyorum işte. Ne desem bilmiyorum, yazmak istiyorum ama yazamıyorum. İçim de kopan şeyler can bulmak istiyor ama yapamıyorum. Nefes almaya bile cesaretim kalmıyor, sanki her nefesim de elimden uçup gidecekmiş gibi. Boğazım düğümleniyor, ve bir damla yaş yanağımdan süzülüyor. Bu kaçıncı damla? Bilmiyorum, korkuyorum. Çok korkuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder