gerçek kişi ve kurumlarla oldukça alakalı

18 Aralık 2012 Salı

aklının ardında neler yatar bilmem

Nasıl desem, nasıl başlasam, kelimelerimi nasıl toparlasam karar veremiyorum. Günlerdir yazmak istediklerimi biriktiriyorum ama yazmaya başladığımda kitleniyorum nedense. Aslında yazdıkça açılıyorum. Söyleyemediklerim ve söylemek istediklerim akıp gidiyor sanki parmaklarımın arasından. Aynı şeyleri düşünelim istiyorum hep. Hep biraz daha fazlasını istiyorum ama şikayet etmeden istemeye çalışıyorum. Sonra bana hep güzel bak istiyorum mesela. Ya da o an ne istediğimi anla istiyorum. Saçma sapanlıktan çıkıp yanına koşmak istiyorum. Sonra sen de aynı şeyleri iste istiyorum. Küçük bir çocuğun sevdiği kişiye sığınmak istemesinden farksız aslında istediklerim.
Ne bileyim işte, hep daha çok çok çok sevmek istiyorum. Sanki bitmesine inat, hayata inat, insanlara inat hep daha fazlasını istiyorum. Sen de ister misin ki...
Bazen ben de anlamıyorum kendimi. O zaman daha çok ihtiyacım oluyor aslında sana. Oysaki anlatamadığım binlerce şey varken sadece bunu söylebiliyorum. keşke hep yanımda kalsan. keşke.

3 Aralık 2012 Pazartesi

Aralık

Aralık.. Küçükken ne çok severdim. Doğum günü heyecanı, yeni yıl heyecanı falan çocukluk işte. Yanlış olmasın hala çocuk sayılırım ama artık hüzünlü bir çocuğum. Zamanın hızına yetişemez oldum. Bu kadar hızlı geçmek zorunda mı? Artık hem yeni yaşımı hem de yenı yılı aynı anda kaldıramam gibi.
"Nice güzel senelere... Yeni yıl mutluluk getirsin...!" Nice olan güzel seneler değil sadece yeni rakamların zorlu günleri, mutlu geçen şey ise yıllar değil, sadece anlar...