gerçek kişi ve kurumlarla oldukça alakalı

8 Ocak 2015 Perşembe

"Acı çekmek özgürlükse, özgürüz ikimiz de"

Son yazımın üstünden kaç olay geçti, yazmaya üşendim şimdiye kadar. Hep biraz  daha fazla acı, daha az ama öz mutluluklarla geçti diyelim fazla üstüne gitmeyelim. Hatırlarsam ve yazmaya başlarsam ağlayacağım. Başlıyorum.

Onsuz koca bir yaz geçti. Yine yeniden. Tesadüflere çok inanmasam da koca İstanbul'da aynı metroda, aynı vagonda karşılaşmamızı tesadüfe bağlamak dışında bir şey bulamıyorum. Aslında çok istiyordum ve oldu da denebilir. Belki gerçekten de içten dilediğimiz her şey zamanla oluyordur.
O gün karşılaşmasaydık şu anı yaşamıyor olurduk belki de. Belki de şu anı yaşıyor olmasak daha az acı çekeriz ileride. Bilemiyorum. Mutluyum ama mutsuz günlerim ağır basıyor bazen. Bazen o yokken yaşadığım dakikaları, saatleri, günleri aklıma getiriyorum. Ya tekrar aynılarını yaşarsam?
Sonra geçiyor. Aynılarını yaşayana kadar 5 dk sonra ölürüm belki. Şu anı kaybetmeye değer mi?

Sonra tekrar geçmişe dönüyorum. Bu kadar acıyı ben mi çektim? Aşk acısı çok garip bir şey. Ölsen ölünmüyor, gitsen gidilmiyor. Acıyor ama kanamıyor gibi. Tarifi bile zor. 5 dk gülünce oh bugün birazcık güldüm diye teselli ederken buluyordum kendimi. Yani 24 saatte 5 dk gülmek bir ilerlemeydi benim için. Ne yaptığını, kimle olduğunu, kime dokunduğunu, kime sevgilim dediğini çok merak ediyordum. Bilsem başım göğe ermeyecekti elbette, acıma acı katacak, 5 bölüm dizi fazla izleyip yatıp zıbaracaktım. Ertesi gün staja gidecektim. Her gün sanayi metrosundan geçerken ağlayacaktım. İşten erken çıktığım zamanlar dört levente gidip seni belki görürüm umuduyla dolaşacaktım ve elim boş evime dönecektim. Yani bunları zaten yapıyordum, kimle konuştuğunu bilsem ne olacaktı? Artık biliyorum da ne oluyor sanki der gibiyim ama bu konunun üstünde fazla durmaya gerek yok galiba, sağ gözümden akmaya ramak kalmış göz yaşımı geri yollamak istiyorum.
Şu an çok mutluyum.

Neyse bu günler geride kalmış olsa da insanın içinde bir yerlerde hep duruyor. Biraz korku, biraz hüzünle karışınca ortaya tuhaf bir karışım çıkıyor. Yeme de yanında yat hesabı. Tabii ki bu kadar yıpranmasaydık, temiz ve saf kalsaydık çok güzel olurdu. Yine de her şeye rağmen yine bir araya geldiysek belki de bunlar yaşanmalıydı. Ama bir daha yaşanırsa sanırım yanmış bir kağıttan fazlası olmayacak bu hikayenin sonu. Yine de sevmek çok güzel. Yaşanılan her duygu tarifsiz. Acı çekmek bile insanın iliklerine işlediğinde, yaşadığını hissettiriyor insana.

En güzel hikayemsin her şeye rağmen.