gerçek kişi ve kurumlarla oldukça alakalı

29 Mart 2013 Cuma

Gidersen...

Kendi ellerimle emek verip büyüttüğüm aşkımı, sebepsiz yere bitirmek istemem açıkçası. Hani elle tutulur bir neden olsun bari. Gerçi ne fark eder sanki, acının iyisi kötüsü olmadığı gibi, hiçbir sebep de acımı hafifletmez zaten...
Bir de ben daha hazır değilim diyorum. Sanki ayrılığa hazır olunabilirmiş gibi. Evet ben bugün hazırım ayrılabiliriz dediğim bir gün olacağını sanmıyorum...
Neyse ağlamaktan perişan olduğum son 2 günü geride bıraktım. Şimdilik. Nasıl ağlıyorum bilseniz. Sanki öldü. Ölse bu kadar ağlarım ya da ben de ölürüm artık çünkü o göz yaşının dahası olamayacağına eminim. Size yemin ederim bir parça duygu sömürüsü yapıyorsam şuracıkta ölürüm. Göz yaşlarımı aldırsam belki hayatım daha düzenli olur. O kadar ki ağlamaktan burnum tıkanmış, nefes alamıyorum. Uyuyamıyorum e napiyim? Hadi ağlamaya devam... He bir de en acı verici olay ne biliyor musunuz? Böyle bağıra çağıra, hüngür hüngür dilediğim gibi de ağlayamıyorum. Ancak yatağımda gizli gizli, aman kimse duymasın, kimse bilmesin, acımı kimse anlamasın. Böyle işte, onu bile doya doya yapamıyorum ki ben.
Ben hiçbir zaman ya sonracı bir insan olmadım. Yani bugünden yarına sağ çıkacağım belirsizken, yarın ne olacak diye düşünmek anlamsız gelir her zaman. Ama bildiğimiz şeyler hep var tabi ki. Aklımızın bir köşesinde olacak ama ne zaman dediğimiz şeyler. İşte benim de hayatım olacağına emin olduğum ama ne zaman olacağını bilmediğim bir çok durumla dolu.
Korkmak dışında bi sikim yapamıyorum. Bir de ağlıyorum. Sonra ağlamaktan yorulup uyuya kalıyorum. Uyanıp tekrar ağlıyorum. Ama diyorum ki, onla olmak her şeye değer. Hani o olsun, arada mutsuz olalım ama yine de o olsun. Çünkü bir o kadarda mutluyum aslında ben.
 Beni bırakıp gidersen... oku oku bundan sonra yazacağım her şeyi oku.
çünkü seni sevmekten vazgeçmeyeceğime eminim. sen gitsen de, ben gitmem. böyle de yüzsüzüm!

12 Mart 2013 Salı

Yine bana hüsran

Şimdi yazacağım yazıyı birine ya da birilerine yazıyorum... Niye mi?

Niyesi o kadar açık ki aslında. Hayatımızda var olan herkesin yaşantımızı nasıl ve ne kadar etkilediği bariz bir şekilde ortada aslında. Yani yalnız kalmaktan hayvan gibi korkan ben, bazen herkes gitse de rahatlasam diye dua ediyorum. Neden uğraşıyoruz iki gün sonra kıçını dönüp gidecek insanlar için inan bilmiyorum.
He ben gitmiyormuyum? Evet gidiyorum. Ama gidişim paşa gönlümden değil yine karşımdakinin tavırları yüzünden oluyor. Hayır yani, madem istemiyorsun yanımda durmak, ne diye oyalıyorsun insanı? Boşa zaman kaybı da demek istemiyor insan, sonuçta bir zaman her şey güzelmiş gibi davranıyorsun ama o kaçınılmaz son herkes için aynı sanırım.
Bir de en başında söylediğim ve koyduğum tespitler başta herkese "ne alakası var canım saçmalama sen de!" tavrını takındırıyor ancak üstünden zaman geçince dediklerim bir bir çıkıyor, haliyle kimin ne mal olduğu da gözler önüne seriliyor...
 Eskiden sevgililer gelip geçicidir arkadaşlıklar hep kalıcıdır diye kendimi inandırmaya çalışırdım. Ebemi tersinden görünce durum değişti tabi.
Bir de benim gibi duygusal, günün belli saatlerinde düzenli olarak ağlayan bir insana yapılacak şey mi bunlar onu da bilemiyorum.
İnsanların anlaması gereken olay aslında çok basit. Kimse bizim istediğimiz gibi biri olmayacak. Beklemeyin yani boşuna. Neden olsun ki? Bambaşka insanlarız, bambaşka zevklerimiz, bambaşka düşüncelerimiz var. Önemli olan "ortak" bir şeyler yakalayabilmekte. Onu yakaladıktan sonra "uyum" sağlamayı öğrenmeli insan. Durup durup şöylesin böylesin bıdı bıdı deyince elimin tersiyle çakasım geliyor insanlara. Evet öyleyim böyleyim, sanane? Hadi onu da geçtim derdin ne ? Yanımdayken haha hoho hihi sonra "şunun bi ağzına sıçayim de görsün" moduna gir. Ne kadar tatlı değil mi?
Ben hatasızım da demiyorum tabiki, asla da demem. Ama keşke herkes benim gibi hatalarını anlayıp aynı hatayı bir daha yapmayacak kadar yürekli olsa. O da bir yere kadar tabi ki, ben de karakteri oturmuş bir insanım neticede. Senin hataların benim doğrularımdır belki de. Buna ne sen karar verebilirsin ne de bir başkası...
Diyeceğim o ki, üzülüyorum. Birini kaybetmek kolay değil. Kolaylık ya da zorluğu da geçtim, artık yoruldum. İnsan tanımak yeterince yorucu değilmiş gibi bir de sürekli yeni sayfalar açmaya çalışıyoruz. Defterim bitse de rahatlasam demek zorunda kaldığım için çok üzgünüm ama artık şuan yanımda olanlar kalsın başka da kimse gelmesin istiyorum. Çünkü kalemim de, kağıdımda en önemlisi halim de kalmadı artık...